Skip to main content

Röportaj: Ertuğrul Özkök
14/10/2023, İstanbul

Çevremde çok insan ruhen dibe vurmuş durumda…Bu umutsuzluk hali son seçimden sonra ruhsal bir pandemiye dönüştü…
Bunlara işini kaybetme endişelerini de ekleyin…Boşanmalar rekora doğru koşuyor.
Onların yarattığı depresyonu da ekleyin…Savaş, göçmen, küresel ısınma, orta sınıfların yok olması, yoksulluk ve pandemiler, deprem korkusu…
Toplu bir terapi lazım…Terapistiniz de çok yakınınızda Yeni Kulüp Delüks etiketinde…
Daha doğrusu o etiketi hazırlayan grafik sanatçısı Emrah Yücel’de…
INSTAGRAM’DA PAYLAŞTIĞI ÜSTÜ ÇIPLAK FOTOĞRAFI
Nasıl keşfettiğimi anlatayım.
Emrah Yücel’in Instagram sayfasında bir paylaşım var.
Kendinin üstü çıplak bir portresi…
Fotoğrafçı Murat Arık çekmiş.
Göğsünde ve kollarında çok ilginç dövmeler var.
Ama en dikkati çekeni, göğsündeki “’Tutto Passa” yazısı…
Neden bunu yaptırmış diye merak ettim.
Meğer bir başka paylaşımında bunu İngilizce olarak açıklamış.
Hemen Google Translation’a girdim ve tercümesini yaptım.
Kendince ilginç bir hayat felsefesi yapmış.

Şimdi ben kenara çekilip sözü ona bırakıyorum:

 

MERAK ETMEYİN EN KÖTÜ’NÜN BİLE SON KULLANMA TARİHİ VAR

“İtalyanca’da (Herşey geçer’ anlamına gelen ‘Tutto Passa’, yaşamın geçiciliğini, zorlu zamanlarda dirençli olma ihtiyacını ve her anda güzelliği bulmanın önemini yansıtan derin bir felsefeyi özetliyor.
Teknolojik gelişmenin ve sosyopolitik değişmenin sürekli olduğu günümüzün hızlı dünyasında “Tutto Passa” felsefesi temel bir bakış açısı sağlıyor.
Bize umutlu kalmamız gerektiğini hatırlatıyor, en zor koşulların bile bir son kullanma tarihinin olduğunun güvencesini veriyor.
Bu felsefe kuantum fiziğinin evrenin ömrüne ilişkin ortaya koyduğu teoriler ve spekülasyonlarla çok güçlü biçimde uyumludur.

NE DİYOR KUANTUM FİZİĞİ BİZE: HER ŞEYİN BİR ‘ISI ÖLÜMÜ’ VAR

Bilim insanları ‘Büyük Patlama’ ile ortaya çıkan evrenin muhtemelen ‘Isı ölümü’ olarak bilinen bir olayla önünde sonunda sonunun geleceğini öne sürüyor.
Albert Camus’nun eserlerinde tasvir edilen evrenin görünüşte iyi huylu kayıtsızlığını kucaklama temasını tekrarlayarak dayanıklılığın cesur bir tasdiki olarak hizmet ediyor.
Her ne kadar bu bakış açısı biraz kasvetli görünse de varoluşumuzun geçici doğasına dair derin bir yansıma sunuyor. Her şeyin her yerde sürekli bir değişim halinde olduğunu vurguluyor. İster teselli arayan kalbi kırık bir kişi, İster sakin İtalya kırsalında emekliliğinin tadını çıkaran yaşlı bir adam olsun, ‘Her şey geçer’ inancı bizi umuda tutunmaya ve hayatın sunduğu güzel, geçici anların kıymetini bilmeye teşvik eder.”
Özünde ‘Tutto Passa’ bize hayattaki zorlukların ve sevinçlerin geçici olduğunu ve bu geçiciliği benimseyerek güç, dayanıklılık ve etrafımızı saran geçici güzelliklere karşı daha derin bir taktir bulacağımızı hatırlatır…”

BU, BİLDİĞİMİZ “BU DA GEÇER YA HU” DEĞİL Mİ

Tam bir Google çevirisi…Bazı yerleri insanın dimağına takılıyor. Ama anlamını çıkardınız her halde.
Öte yandan iki kelimeyle ifade edilen bir dövmeyi koskoca bir yazı ile anlatmak ta tuhaf gibi geliyor…
Paylaşımı iki defa okudum…
“Tutto Passa’nın’ anlattığı bu şeyleri acaba Türkçede neyle ifade edebiliriz?
“Bu da geçer Ya hu…”

RUH ENKAZINDAN KURTULMA YOLU: UMURSAMAZLIK HAKKI

Çevrede bir ruh enkazı var…
Böyle bir günde bir sanatçının göğsüne dövme olarak yerleşmiş bu iki kelime gerçekten iyi geliyor insana…
İnsana, bu çağda en doğal insan haklarından biri “Umursamazlık hakkı” olduğunu hatırlatıyor.
Ayrıca umursamamanın ayıp bir şey olmadığını da…
Her şey geçecek…
Bir gün popülist liderler de geçecek…
Adaletsizlik ve haksızlıklar bir “Tipping Point’e” gelecek.
Savaşlar bitecek.
Yani tam Fikret Kızılok dinleme saati şimdi…
“Her gecenin bir sabahı var…”

HER ŞEY GEÇİNCEYE KADAR HAKUNA MATATA DİYECEĞİZ

Tutto Passa terapisi yapacağız…
Ve bu popülizm, bu adaletsizlik, bu vicdansızlık geçinceye kadar da…
“Hakuna matata…”
O da Svahili dilinde ‘Takma kafana’ demek…
Güzel bir terapi değil mi…