Skip to main content

Şimdi Cola Turka’nın ‘dünyada en başarılı Türkler’ konseptli reklam filminin kampanyasında Emre Belözoğlu’ndan sonra Kill Bill afişiyle birlikte ekranlarda boy gösteriyor. Ayrıca Ortodoks kilisesine web tasarımı yapıyor. Ancak onun üzüldüğü nokta, İslam dünyasına ait adamakıllı bir sitenin olmayışı. “Bunu biz yapmazsak kim yapar?” diye soruyor.

Röportaj: Şener Erdikici
05/06/2005

O yurtdışında yaşayan başarılı Türklerden biri. Saklambaç oynadığı çocukluk zamanlarında bile saklanarak kazanmaktansa, meydan okumuş; koşup sobelemeye çalışmış. Emrah Yücel; kaderin kendisine verdiği sobeleme fırsatını iyi kullanmış. Dünyanın hayran olduğu Hollywood starları; Brad Pitt, Angelina Houston, Tom Hanks, Kirk Douglas gibi pek çoğunun kişisel web sitelerini hazırladı; büyük heyecanla seyrettiğimiz Amerikan sinemasının en gözde filmlerine afişler yaptı. Şimdi Cola Turka’nın ‘dünyada en başarılı Türkler’ konseptli reklam filminin kampanyasında Emre Belözoğlu’ndan sonra Kill Bill afişiyle birlikte ekranlarda boy gösteriyor. Kendisiyle başarısını, çalışmalarını konuştuk:

Hollywood’a gidiş hikayenizi anlatır mısınız?

Türkiye’de okul bittikten sonra bir süre iletişim tasarımı sektöründe çalıştım. Ardından kendi şirketim “Solaris” reklam ajansıyla 5 yıl boyunca hizmet verdim. Ancak bir yılbaşı gecesi ani bir kararla evimi, arabamı, şirketimi satıp New York’a taşınmaya karar verdim. Kendime güveniyordum. Üst üste iki kez Türkiye’nin en iyi tasarımcısı seçilmiştim. Amerika’ya gittiğimde şirket kurdum. O sıralar internet de yeni palazlanıyordu. Hemen şirketimi ve kendi adımı arama motoruna kaydettirdim. Kısa zamanda yaptığım işlerin kalitesiyle aranan biri oldum.

Hollywood yolu nasıl açıldı?

Avon Cosmetics için yaptığım işlerimi gören “Head Hunter” yani beyin-yetenek avcılarından biri beni fark etti. 1995 yılıydı. www.emrahyucel.com‘u bitirip, yaptığım işleri internetteki sitemde açmak, peşinden de sitemi Yahoo’ya kaydettirmek hayatımda yaptığım en akıllıca iş oldu sanırım. Ve bir gün bir telefon… New York’un en önemli kafa avcılarından Rita Sue Siegel aradı ve “Hollywood’a afiş yapmak ister misin?” diye sordu. Bir ay sonra Los Angeles’da Beverly Hills’de çalışıyordum. Evim taşınmış, arabam hazır, köşe ofis, büyük projeler… “Hollywood’da film afişi yapabilir misin?” diye sordu. Hollywood teklifi önce bana ürkütücü geldi. New York’u bırakmak istemedim çünkü Hollywood sektörel olarak ürkütücü dinamiği olan bir yerdir. Ancak sonra kendi dinamiğimle uyum sağlayabilirim belki diye denemeye karar verdim. Head Hunter’ım beni “Jaws” afişlerini yapan sektöre 30 yıldır emek veren önemli bir tasarımcı Mr. Seinneger ile tanıştırdı. Örnek bir film projesi üzerinde anlaştık.

Amerikan rüyası sizin için gerçek oldu?

Aslında Amerikan rüyasının sadece rüyada görülebileceğine dair pek çok zorluk yaşadığımı söylemeliyim. Kendi şirketimi açmak üzere ayrıldığımda Mr. Seinneger’ın kendi müşterilerini elinden almamı engellemek için hakkımda açtığı 2 milyon dolarlık davadan tutun da, henüz yeni kurulmuş bir şirketin Amerika’nın piyasa krizinde kendini var etme çabasına kadar çok şeyi azimle arkada bıraktım. Dünyaca ünlü başarılı bir Türk olmak konusunda ne diyeceksiniz?

Benim kendi adıma söyleyeceklerimden önce birkaç başarılı ismi anmadan edemeyeceğim. Örneğin Dice Kayek diye bir modacımız var dünyaca tanınan. Sonra benim çok başarılı bulduğum birkaç arkadaşım var; Zaha Hadid. Günümüz dünyasında mimarlığın kraliçesi olarak adlanan biridir ve branşında çok önemli bir yeri vardır ama onu kimse tanımaz. Saffet Bekiroğlu var, Kıbrıslı bir Türk’tür ve o da mimari dünyasında çok önemli bir isimdir ama onun pek tanındığını söyleyemem. Buna benzer pek çok örnekten söz edebilirim. Yine de Cola Turka’nın dünya çapında başarılı olmuş Türkleri konu alan kampanyası için düşünülen kişiler arasında ismimin geçmesi çok hoşuma gitti.

İnsanlar daha cok Hollywood’da olmanızla ilgileniyor. Bu sizi rahatsız ediyor mu?

Evet. Örneğin ben iki kez “Key-Art” ödülü kazandım. Hatta tüm dünyada web tasarımıyla ilgili çok önemli bir ödül olan Webby ödülünü aldım. Üstelik bu aldığım ödül “ruhani” dalda birincilik ödülüydü. Bu site; Yunan Ortodoks Kilisesi için yaptığım 650 sayfalık dev bir siteydi. ABD’deki Yunan patriği de Türkiye’deki patrikte web sitelerinin Müslüman bir Türk tarafından; Emrah Yücel tarafından yapılmasını istediler. Ama bu, Türkiye’de hiç kimse tarafından haber yapılmadı. Hollywood’da bir gazetede benim Nicole Kidman’la bir fotoğrafım çıkınca ünlenmeye başladım. Buna bir taraftan üzülüyorum, bir taraftan da birilerinin ne yaptığıma odaklanması söz konusu oluyor.

EMRAH YÜCEL KİMDİR?

Kısa film yönetmeni babası ve radyo programı yazarlığından senaryo yazarlığına geçmiş annesiyle entelektüel bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Emrah Yücel, Bilkent Üniversitesi’nde grafik tasarım mastırını tamamladıktan sonra Türkiye’de iletişim tasarımı sektöründe çalıştı. İstanbul Film Festivali afişlerinden Uğur Mumcu’nun kitap kapaklarına, amblem, ambalaj grafiği, broşür, CD kapaklarından, reklam kampanyalarına kadar farklı alanlarda tasarımlara imza attı. Tasarladığı afişler Kanada, New York, Paris’te sergilendi. Uluslararası New Mexico ve Varşova afiş bienallerine katıldı. New York’a yerleştikten sonra tiyatro, konser afişleri, CD ve kitap kapakları, kurumsal logo çalışmaları yaptı.

YAPTIĞI İŞLER

Kingdom of Heaven (Cennetin Krallığı), Kill Bill, Yetenekli Bay Ripley, Gerçeğin Peşinde, Aile Erkeği, Sayılar, 28 Gün, Enigma, Kasırga, Panama Terzisi, A Long Came With Spider, The Time Machine 2, Charlotte Gray, Framed, No Good Deed, Kiss of the Dragon, U571, RKO 281, Muppets From Space, Dikey Limit filmleri onun son üç yılda yaptığı film motion graphics (jenerikler ve film trailerları) ve afişlerden sadece birkaçı. Bunun dışında Brad Pitt, Angelina Houston, Tom Hanks, Michael Douglas, Diane Lane, Julianne Moore, Stephan Dorff, Kirk Douglas gibi pek çok ünlünün kişisel resmî web sitesini yaptı. Bunun dışında ise Ortodoks Kilisesi’ne hazırladığı 650 sayfalık web sitesiyle “Webby” ödülünü “Ruhani dalda” birinci olarak kazandı.